Başkan Alkayış, açıklamasında tütünün önemine ve değerine yönelik Adıyaman’ın hem fikir olduğunu belirterek, “Herkesin kendine göre bir bakış açısı kendine göre bir yaklaşımı olur. Tütün konusu da tabi farklı kesimler tarafından farklı şekilde değerlendirilir. Bu da doğal çünkü demokratik bir ülkede yaşıyoruz. Herkes kendisine göre kendi dünya görüşüne bir yaklaşım içerisinde bulunabilir ve asıl olan şey buna duyarsız kalmamak.” dedi.

“Ortak akıl ile hareket etmek gerekiyor”

Bütün siyasi partilerin, STK’ların, medya kuruşlarının tütünü önemsemesi ve gündemine alması gerektiğine işaret eden Alkayış, şöyle devam etti:

“Hepimiz tütünle büyüdük. Tütünle okuduk, tütünle ev sahibi olduk, tütünle traktör sahibi olduk, hemşerilerimiz tütünle çocuklarını evlendirdiler. Dolayısıyla tütün Adıyaman için gerçekten çok kıymetli bir ürün. Allah'tan bu ürünü gerçekten Adıyaman'a nasip etmiş. Çelikhan tütünü için söylüyorum, sarmalık tütün için söylüyorum, bu tadı vermiyor. Sarmalık tütünün Türkiye'de değil dünyanın dört bir yandan da takipçiler var. Dolayısıyla bu bir değer. Bu değeri usule uygun yasallaşması; üreticisinden içicisine kadar, alıcısına kadar belli prosedür içerisinde kavuşturulması gerekiyor. Çok değişik yaklaşımlar var. Ben hepsini takip ediyorum, itirazları dinliyorum. İtirazları da yanıma not alıyorum. Ancak bizim hepimizin şunu yapması lazım; tütün noktasında Adıyaman hem fikir bu Adıyaman'ın bir değeri. Hani kimse bu konuda yani muhalefete dahil kimse bu konuda da farklı düşünmüyor. Bizim şunu yapmamız gerekiyor; el ele vererek birbirimizi dinleyerek şunu yapmamız gerekiyor. Ortak akıl ile hareket etmek."

“Önümüzde de yasalar var”

Tütünün devlet tarafından özel takip edilen bir ürün olduğunu vurgulayan Alkayış, şunları kaydetti:

“Bu nedenle geçmişten bu güne onlarca düzenleme yapıldı.  Buradan bizim anlamamız gereken şey ne? Kamu, özel olarak tütünü takip ediyor. Bu da doğal niçin? Şimdi tütünün mesela sigarada böyle paketlerde böyle bazı kısıtlamalar getirmiş. Satışında kısıtlamaları var. Mesela bayisi olacak herkese satamıyor, verdiği kişinin 18 yaşından büyük olduğunu görecek, bilecek, bandrolü olacak. Niye bu kadar kayıt altında? Toplum sağlığı açısından, kişisel sağlığımız açısından.

Yani sadece olayın şimdi vergiden falan bahsediyor bir olay bu yönü var. Bu konuda hepimiz ittifak halindeyiz. Yani tütünün baştan söyledim. Tütünün bir değer olduğunu gerçekten bütün üreticisinden şu anda bu tütünü ekeninden esnafımızın gelir ne kadar? Hatta memuruna kadar ciddi anlamda bir katkı sağladığı konusunda bir hemfikiriz. Ancak önümüzde bir yasal mevzuat var.

Problemimiz şu; biz bu değeri, bu tütünü önümüzde de tütün yasası var, Bunun içerisinde nasıl yasal hale getirebiliriz. Tütünün alternatifi yoktur. Ben zaten adım adım gidiyorum ve bunu bizi izleyen hemşerilerimiz önce bir konuyu beraberce müzakere edelim. Yani tütünün diğer ürünlerden farklılığını anlatmaya çalışıyorum. Tütün gerçekten çok kıymetli bitki ve bu Allah'ın bir lütfu bu memlekete yetişiyor. Bizim bunu yasal hale getirmemiz gerekir. Devlet güvencesi altına almamız gerekir.”

Ecevit Başbakanken Tekel Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun 5.2.2000 tarihli 2001’e 6 kararıyla da özelleştirme kararı alındığını ve tekelin kapatılarak özelleştirildiğine değinen Alkayış, “Şu anda Adıyaman tekelin yeri de okul. Yani şu an tekel o zaman alınan karar gereği kapatıldı. Niye kapatıldı? Ne oldu? Türkiye çok ciddi bir ekonomik bataklığa girdi ve IMF'den borç para istediler. Kemal Derviş’de İMF’nin öngördüğü politikaları uyguladı. Yani doğrusu bu. Kemal Derviş’te geldi. O meşhur 15 günde 15 yasağı diye bir şey söyledi ve bunlardan bir tanesi de maalesef tütün ve tekel yasası.” dedi.

“Biz AK Parti olarak tütünü ezdirmeyiz”

Alkayış, 2008 yılı ve sonrasında AK Parti tarafından getirilen düzenleme ile tütünün yasal zemine kavuşturulduğuna dikkati çekerek, şu ifadelere yer verdi:

“Daha sonra AK Partimiz geldi iktidara. 2008 yılında ben gerçekten o günkü vekillerimiz iktidarıyla muhalefetiyle hepsinde katkısı var. Ama Ahmet Aydın'ın gerçekte ciddi çalışması var, ciddi bir gayreti var. Bunu bir fırsat bilip 50 kiloya kadar sarmalık tütünü serbest bıraktırıyor. Bizim bu yaprak tütünümüzün de artması için alınan kararlar var. Türkiye ne zaman ki IMF’ye olan borcunu kapattı. AK Parti bitirdi borçları. Ondan sonra bir dakika dedi. Ben bu tütünü size ezdirmem. Buna yasal bir defa önce bir güvence getireceğiz. Madem öyle; bir kıymet var bunu derleyip, toparlayıp üreticimizin mağdur olmayacağı şekle getirmemiz lazım ve kaçak olan hiçbir yasal güvencesi olmayan tütünün yasallaştırmak için, kanun önünde korumaya alabilmek için, yani jandarmanın, polisin çünkü yasal güvencesi lazım. Diğer bütün meslekler için de böyle.  Çünkü yoksa bu işimizi yaparken sorun yaşarız. Tütün üreticimizin de bir yasal güvenceye kavuşturulması lazım, sıkıntı yaşamaması lazım. Bunun içinde kooperatifleşme gerekiyor. Ben burada milletvekillerimize teşekkür ediyorum. Çok yoğun bir gayretle; şu an yönetmeliği çıkardılar. Diğer bütün tarım ürünlerinde uyguladığı desteği katkıyı bir güvence olarak veriyor.”

“Denetim mekanizması yok”

Başkan Alkayış, konuşmasını tütünün çözümü için bir araya gelinmesi gerektiğini vurgulayarak, şöyle tamamladı:

“Şimdi asıl olan burada üreticiyi muhafaza etmek korumak. Hem üretmesini sağlamak yani tütün üretilmesini istiyoruz. Şimdi ortada bir vaka var. Tütün var mı? Var. İnsanımız ekiyor mu? Ekiyor. Bu bir değer mi? Değer. Biz bunu nasıl yasal hale getireceğiz. Bizim tütün üreticilerimizin de ziraat odalarımızın da talebi bu şekildeydi. Aklın yolu da gerçekten sağduyulu düşünmenin yolu da budur. Ben diyorum ki farklı düşünebiliriz. Ama burası Adıyaman. Adıyaman’ın en büyük özelliği ne? En farklı fikirlerde bir araya gelir ve konuşur. Tütün eğer gerçekten sağlıklı bir yola girerse; hemşerilerimiz çok rahat tütünü ekerse ektiğini kooperatifler aracılığıyla satarsa yüzü gülerse para kazanırsa yani bundan herkes istifade eder. Biz tütüncü esnafımızı özellikle bu ekicilerimizi, bu alın teri döken kardeşlerimizin ürünü yasal hale getirmeye çalışıyoruz.

Şimdi tütüncü kardeşlerimiz gelip bize şikayette bulunuyorlar, diyorlar ki; Adıyaman'ın özellikle bu Çelikhan tütünü bir marka ancak dışarıdan İran’dan Gürcistan'dan  şuradan buradan tonlarca tütün geliyor Adıyaman'a Çelikhan tütünü adı altında doğranıyor. Ondan sonra gönderiliyor ve bu bizim hem itibarımız müşterimiz karşısında hem de bizim ürünün kalitesini düşürüyor. Çünkü bir denetim mekanizması yok. Lütfen diyor. Şu dışarıdan gelen kamyonları durdurun. Yasa olursa ne olur? Yasa olursa devlet gelip kontrolünü yapacak. Çelikhan tütün dersek, Çelikhan tütünü. Başka bir yerin tütünü başka bir yerin. Sabahtan akşama kadar çalışıyor alın teri döküyor, gerçekten bu emeğinin titizlikle muhafaza edilmesi lazım.”

Kaynak : PHA
Kaynak: pha