Güneş, yaptığı açıklamada, kefirin, kökeni Kafkaslara dayanan ve ilk kez Türkler tarafından yapılan süt içeceği olduğunu söyledi.

 Kefir tanelerinin, sütte laktik asit ve etil alkol fermantasyonunu gerçekleştirmesiyle oluştuğunu anlatan Güneş, "Zengin içeriğinden ve bağışıklıktan hücre yenilenmesine dek önemli faydalarından dolayı kefire beslenmemizde mutlaka yer vermemiz gerekiyor. Bir bardağı ortalama 100 kalori olan kefirin, protein başta olmak üzere, kalsiyum, fosfor, magnezyum, selenyum, A,E,B1,B12 vitamini ve bağırsak florasını düzenleyen birçok yararlı mikroorganizma içeriyor. Besleyici özellikleriyle çocukların büyüme döneminde bağışıklık sisteminin güçlenmesine ve güçlü kemik oluşumuyla boy uzamasına fayda sağlayan kefirin evde hazırlanması da oldukça kolay.  Protein, vitamin ve mineral deposu kefir tam bir şifa kaynağı. Bilinen bir zararı olmamakla birlikte mikroorganizma içeriğinin yüksek olmasından dolayı 2 yaş öncesinde kullanmamakta fayda vardır. Yetişkinler günlük olarak 1-2 su bardağı içebilir. 2 yaş sonrası çocuklarda günlük 1 çay bardağı kefirle başlanıp yavaş yavaş artırılmalıdır” dedi.

Beslenme ve Diyet Uzmanı Özge Güneş, kefirin 8 faydasını anlattı, kefir yapımının ve kefirli lezzetlerin tarifini verdi.

Güneş, şöyle konuştu:

"İçeriğinde bulanan betakaroten bağışıklık sistemini güçlendiriyor, vücutta oluşan toksin maddelerin üremesini durdurarak, bağışıklık sistemini zayıflatan mikroorganizmaları yok ediyor. Mide ülserine neden olan ‘helicobakterpilori’ isimli bakterinin öldürülmesine yardımcı oluyor. Antibiyotik etkisiyle de mide ülserinin oluşmasının engellenmesinde ve tedavisinde destekleyici role sahip. Yararlı mikroorganizmalar, bağırsaklarda zararlı mikroorganizmaların oluşmasının ve çoğalmasının önüne geçerek bağırsak florasını düzenliyor. Besinlerin sindirilmesine ve emilmesine katkıda bulunuyor. Bağırsaklarda bu mikroorganizma dengesi bozulduğunda ishal, kabızlık, emilim bozuklukları oluşabilirken, kefir içeriğindeki doğal mikroorganizmayla bu dengeyi sağlıyor. Yüksek oranda içerdiği kalsiyumla kemiklerin gelişmesini sağlayan kefir, büyüme dönemindeki çocukların ve yaşlıların artan kalsiyum ihtiyacını karşılamakta en etkili kaynaklardan. Vücut,  ihtiyacı olan kalsiyumu besinlerle alamadığında gereksinmeyi kemiklerden sağladığından, kemik yumuşaması ve kırılmaları, diş dökülmeleri oluşabiliyor. Günlük tüketilen 2 su bardağı kefir günlük kalsiyum ihtiyacının ortalama yüzde 60’nı sağlıyor. E vitamini ve selenyumdan zengin olan kefir güçlü bir antioksidandır. Hücre yıkımına sebep olan toksin maddelerin oluşumunu ve çoğalmasını engelleyerek hücre yenilenmesine katkı sağlar. Kefir gibi probiyotikler protein ve yağların kolay sindirilmesini sağlıyor.Glisemik indeksi düşük olan kefir içerdiği proteinle birlikte midede uzun süre kalarak tokluk hissi veriyor ve kan şekerinin de daha yavaş yükselmesini sağlıyor. Böylelikle yaşanılan açlık krizlerinin önüne geçilerek fazla besin ve kalori alımı azaltılıyor. Laktik asit fermantasyonusayesinde sindirimi kolaylaştırarak, midede oluşan gazı azaltan kefir, bu özelliğiyle de laktoz intoleransı olan kişilerde kalsiyum ihtiyacını karşılamak için kullanılabilir. Kefir triptofan aminoasidi ve B vitamini içeriğiyle sinirleri yatıştırıcı ve depresyonu azaltıcı etkisi olan mucizevi bir içecek. Gevşeme ve uyku verici özelliğiyle gece rahat uyumaya yardımcı oluyor"

 

Kaynak : PHA
Kaynak: pha