“Alevi inancının odağında sevgi vardır, sevgi Alevi insanının kişiliğini, dünyaya bakışını ve dünyayı yorumlayışında yol gösterici en etken öğedir. Alevi insanı bu sevgi ve hoşgörüyü yalnız insana ve doğaya karşı değil, yarattığı değerlere, kutsal bildiği, inandığı, umut bağladığı, imdada çağırdığı, yer, mekân, zaman tanımayan,  Alevi inancında insanı-Kamil olan, gizli hazinenin sırlarını insan beyninin kavrayabildiği ölçülerde  kavramış gelmiş ve geçmiş Nebi’lere, Veli’lere, Eren’lere ve inandığı Tanrı’ya bakışta ve algılayışta düşüncesinin merkezine koymuş, bu anlamda ise Ulu Evliyalara ve Tanrı’sına korkuyla değil, sevgi ile yaklaşmış, onları kendi gönlünde mihman etmiş, kendine dost, yoldaş ve yaren bilmiştir. Bu ulu Evliyalardan biride Alevi insanının dilinden düşürmediği Boz atının sırtında her çağıranın imdadına yetişen Hızır’dır.   İslam inancı tek tanrıya inanma ona teslim olma barış sevgi ve hoş görüyü hâkim kılma inancıdır. Hz Âdemle başlayan ve peygamber efendimiz Hz Muhammedle biten peygamberlik sürecinin amacı toplum üzerinde güzel ahlakı tesin etmektir.  İslam inancının içerisinde birçok yorum ve ictiat baş göstermektedir. Tasavvuf bunlardan bir tanesidir. İslam’ın tasavvuf yorumu içerisinde peygamberlerle birlikte erler, evliyalar veliler yer almıştır. Seçilmiş kişi olarak da adlandırılan kişilerden biri de hızırdır. Daha çok Alevilerin tasavvuf yorumunda (Ricaül Gayb Eren) veya seçilmiş bir kul olarak geçer Hızır sevginin barışın, kardeşliğin, bereketin ve aynı zamanda tanrıya ulaşmanın aracı olmuştur. Keyf 61 ayetinde mütteki olarak hızırdan bahsedilmektedir. Nefes ve beden terbiyesi olarak Hızır ölçüt alınmıştır. Abı hayat suyunu içerek hak katına çıkan düşünce olarak da güzel ahlakın sembolü olarak adlandırılmıştır. Birçok menkıbelerde Hızır darda kalanın carına yetişen kişi olarak da benimsenmiştir. 7 gün oruç tutulur. Kaynak : PHA

Kaynak: pha