Sevgili Dostlar!

Günümüzde dört dörtlük insan yok denecek kadar azdır. En mükemmel insan bile dört üçlüktür. Bu demektir ki insanların yüzde Ellisi dört üçlük bile değildir.

O halde, bütün insanlardan, mükemmel olmalarını bekleyemezsiniz; her insan kendince mükemmeldir. Bu tıpkı akıl seçimi gibidir. Örneğin, farklı karakterdeki insanların akıllarını alıp ortaya indirin; “Herkes beğendiğini alsın.” deyin. Göreceksiniz ki herkes kendi aklını alacaktır.

Bazı insanlar yaptıkları sahtekârlıkları anlatmaktan hoşlanır, gurur duyar; bazıları içki içtiğini, kumar oynadığını, hırsızlık yaptığını, anlatmaktan hoşlanır, gurur duyar. Bunların hepsi şu ya da bu şekilde insanlara zarar verir; fakat bazıları vardır ki insanın kalbini kırmaktan, moralini bozmaktan velhasıl konuşmaları ve mesajlarıyla insanları incitip zarar vermekten hoşlanır. İşte insanları doğrudan etkileyen en zararlı ve en tehlikeli tipler bunlardır.

Bunları tanımak, bunlardan sakınmak, mümkün olduğu kadar bunlardan uzak durmak gerekir. Çünkü bunlar birer çok zehirli yılan gibidirler. Bu tip insanlara alet olanlar da onlar kadar sakıncalıdır. Onun için ince eleyip sık dokuyun. Bu tip insanlara

pirim vermeyin ki geleceğe güvenle bakma şansınız olsun. Sakın karamsarlığa düşmeyin; Yaşamayı sevin ve insanlara sevgiyle yaklaşın. Zira sevginin açamayacağı kapı yoktur.

Dünyayı değiştirmeye çalışmayın sakın. Şu üç günlük dünyada her şey olacağına varır; herkes bildiğini okur; herkes elinden geleni yapar. Yetişkin bir insanı yoğurup şekillendirmek ne kadar zor ise, öğrenim çağındaki bir insanı yoğurup şekillendirmek te o kadar kolaydır. Onun için insanları ve dolaysıyla dünyayı değiştirmenin yolu eğitim kurumlarından geçer.

Ancak; iyi bir eğitimin yanı sıra dini ve ahlaki bakımdan da iyi yetiştirilmiş, etkin öğretim ve öğrenciye yaklaşım teknikleriyle tam donatılmış eğitimciler, sağlıklı, mutlu ve insan haklarına saygılı, her bakımdan bilgili ve donanımlı nesiller yetiştirebilirler…

“Ağaç yaş iken eğilir.” odun olunca kırılır.

“Anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az.”

İşte böyle sevgili dostlar.

Kimi çok çalışır, emekler gider boşa.

Kimi hiç yorulmaz sahip olur toprağa taşa.

Ömrümce ağladım unuttum gülmeyi.

Allah'tan dilerim bir kez ölmeyi.

Sevgiler selamlar dağlardan taşlara esintiler.

Tatmin olmayan insan ömür boyu mutsuz kalmaya mahkûmdur.

Fadlı Doğan Adıyaman Milli Eğitim Müdürlüğü Din İşleri Şubesi Şefi / Kamu Yönetimi Uzmanı / Araştırmacı Yazar