Mart ayı resmi enflasyon verileri geçen hafta açıklandığını ve rakamları değerlendiren Eğitim Sen Adıyaman Şube Başkanı Abdullah Demir, "Enflasyonun her geçen gün zirveye çıktığı bir ortamda hiç kimsenin altı milyon kamu emekçisinin ve emeklinin yılın başında yapılan yüzde 7,5 sefalet zammı ile yetinmesini istemeye hakkı yoktur."dedi.
Enflasyonun verilerine dikkat çeken Demir,"Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre, enflasyon aylık yüzde 5,46, yıllık yüzde 61,14, üç aylık yüzde 22,8 artmıştır. Öte yandan ulaştırma enflasyonu yıllık yüzde 99,2 artarken, gıda enflasyonu ise yıllık yüzde 70,33 artmıştır.
Yine TÜİK verilerine göre; üretici enflasyonu (Yİ-ÜFE) aylık yüzde 9,19, yıllık yüzde 114,97 artmıştır. Üretici enflasyonu alt kalemlerinden enerjide yaşanan enflasyon yüzde 215’e Elektrik-Gaz-Buhar enflasyonu ise yıllık yüzde 229’a tırmanmıştır.
Üretici enflasyonundaki bu vahim artış, iğneden ipliğe zam sağanağının önümüzdeki günlerde de devam edeceğini, dolayısıyla tüketici enflasyonunun yükselmeye devam edeceğini ispatlamaktadır.
Her şeyden önemlisi, sıraladığımız bu veriler takla attırılan TÜİK verileridir. TÜİK verilerinin sokakta, çarşıda, pazarda yaşanan gerçek enflasyonu perdelemek için, Ali Cengiz oyunları ile takla attırılan rakamlardan ibaret olduğunu bilmeyen kalmamıştır.
Bugün herhangi bir vatandaşa “TÜİK tarafından açıklanan resmi enflasyon yüzde şu kadar, ne diyorsunuz?“ diye sorulduğunda alınacak cevap “O resmi enflasyon, benim yaşadığım enflasyon TÜİK rakamının en az iki katı” şeklinde olacaktır.
Nitekim bağımsız iktisatçılardan oluşan Enflasyon Araştırma Grubu’nun (ENAGRUP) dün açıkladığı verilere enflasyon, mart ayında yüzde 11,93, yıllık yüzde 142,63 artmıştır.
Bu ülkenin ezici çoğunu oluşturan işçilerin, kamu emekçilerinin, emeklilerin yaşadığı gerçek enflasyon ENAGRUP’un açıkladığı verilere çok daha yakındır.
Maaşlarımızın yaşadığımız gerçek enflasyon ile uzaktan yakından ilgisi olmayan TÜİK enflasyonuna endekslenmesi sonucunda hepimiz yıllardır kaybediyoruz.
Buna rağmen, hala “memura, memur emeklisine müjde, şimdiden yüzde 15,3 enflasyon zammı oluştu” manşetleri atanları kınıyoruz.
Bir kez daha altını çiziyoruz. Enflasyona göre maaş zammı “sıfır” zam demektir. Sahte rakamlardan ibaret TÜİK verilerine göre maaş zammı ise reel gelirimizin erimesi, yoksulluğumuzun artması demektir.
Açlık sınırı 5 bin TL’yi, yoksulluk sınırının 16 bin TL’yi çoktan aşmıştır. İğneden ipliğe, ekmekten suya zam sağanağı hız kesmeden devam etmektedir. Resmi enflasyon bile, yılın üç ayında yüzde 22,8 artmıştır. Yaşadığımız gerçek enflasyon ise bunun en az iki katıdır.
Dolayısıyla bu koşullarda hiç kimsenin altı milyon kamu emekçisinin ve emeklinin yılın başında yapılan yüzde 7,5 sefalet zammı yetinmesini istemeye hakkı yoktur.
Temmuz ayını beklemeden tüm kamu emekçilerinin, emeklilerin maaşları insanca yaşamaya yetecek seviyeye çekilmelidir."dedi.
Akaryakıt ürünlerinde ÖTV ve KDV sıfırlanması gerektiğini ve taleplerini dile getiren Demir, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İlk aşamada geçtiğimiz üç ayda yaşadığımız kayıpların telafi edilmesi için maaşlarımız 2022 yılının başından itibaren geçerli olmak üzere seyyanen 2 bin TL artırılmalıdır. Temmuz ayında en düşük kamu emekçisi maaşı; kira, yakacak, ulaşım gibi sosyal ödemelerle yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalıdır. Asgari Ücret Tespit Komisyonu, Aralık ayı beklenmeden hemen toplanmalı, asgari ücret insanca yaşamaya yetecek bir seviyeye çıkarılmalıdır. Tüm tüketim maddelerine yapılan zamlar geri alınmalı, KDV tamamen kaldırılmalıdır. Halkın, emekçilerin cebinden alıp, beşli çeteye, yandaşlara aktarmanın aracı olan kamu özel işbirliği projeleri, döviz garantili ihaleler sonlandırılmalıdır. Tükettiğimiz her şeye zam olarak yansıyan akaryakıt ürünlerinde ÖTV ve KDV sıfırlanmalıdır. Özelleştirmeler iptal edilmelidir. Başta enerji üretim ve dağıtım şirketleri olmak üzere, özel sektöre peşkeş çekilen tüm işletmeler, fabrikalar kamulaştırılmalıdır. Hangi sendikaya üye olursa olsun, ya da bir sendikaya olmasın, tüm kamu emekçilerini insanca yaşamaya yetecek bir maaş talebine sahip çıkmaya, emeğin haklarını korumak için birlikte mücadele etmeye, gerçek sendikacılığın evinde, KESK’te birleşmeye davet ediyoruz."
Kaynak: PHA